Suriye’de neler oluyor?

Suriye'de dört yıldır devam eden sükûnet, son beş gündür son buldu. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad karşıtı muhalif gruplar, Halep'e ve İdlib'e girdikten sonra Hama merkezine doğru ilerliyor. Bir yandan HTŞ ile birlikte SMO da hareketlenirken, Esad'ın çağrısı üzerine PKK/YPG de Fırat'ın batısına doğru ilerlemeye çalıştı.

Suriye yönetimine ait savaş uçakları ve Rusya İdlib'i bombalarken, SMO, PKK/YPG'nin Tel Rıfat-Münbiç arasında oluşturmaya çalıştığı terör koridoruna karşı Özgürlük Şafağı Operasyonu başlattı. SMO, Tel Rıfat'a ilerlemeye devam ediyor. İdlib'de 27 Kasım'da başlayan çatışmalar sonucunda muhalifler, Esad rejiminin kontrolü altındaki Halep'i ele geçirdi. Suriye rejim güçleri, hakimiyeti altındaki önemli bölgeleri kısa sürede kaybetti. Bunun üzerine Esad, muhaliflere karşı, ABD güdümündeki terör örgütü PKK/YPG’den destek istedi. Boşluk bulan PKK/YPG, Tel Rıfat’a ilerlemeye çalıştı.

REKLAM

Suriye rejimi, kontrolü altındaki toprakları Fırat’ın doğusunda bulunan PKK/YPG’ye devretmeye hazırlanırken, Fırat’ın doğusundan çok sayıda YPG’li Halep bölgesine geldi. Aynı zamanda terör örgütüne ait ağır silahlar bölgeye sevk edildi. YPG’nin Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturma planını devreye sokması üzerine Suriye Milli Ordusu (SMO), Türkiye’nin desteğiyle harekete geçti.

SMO öncülüğünde bir Özgürlük Şafağı Operasyonu başlatıldı. Rakka-Halep arasındaki yol kesilerek, PKK/YPG’nin Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturmasına engel olundu. Suriye savaşının arka planında uluslararası güçlerin de desteklediği bir alan savaşı ve bölgenin dizaynı mücadelesi yatıyor…

Arka plan gelişmeleri şöyle:

KİM HANGİ POZİSYONDA

ABD, başta HTŞ olmak üzere cihatçı terör örgütü koalisyonunu, YPG ile savaşlarından sonra İdlib’e yerleştirmişti. Hatırlayalım; 27 Şubat 2020’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir tabur, İdlib'de cihatçı terör örgütleri ile Suriye ordunun arasında kalmış ve Rusya-Esad’a ait savaş uçaklarının saldırısı ile 33 kahraman Türk askeri şehit verilmişti.

TRUMP DEVRALMADAN ÖNCEREKLAM

ABD, yeni seçilen Başkan Trump’ın yönetimi devralmadan önce, kendisinin ve İsrail'in çıkarları için İdlib’de beklettiği cihatçı terör örgütlerini harekete geçirdi. Bir süredir komşuda istikrarı sağlayabilme ve sığınmacıları geri gönderebilme amacıyla Esad'la görüşme dahil birçok seçeneği gündeme alan ve görüşmeler yapan Türkiye ise terör örgütü PKK/YPG'nin hareketlenmesi üzerine yeni bir sınır ötesi harekatı gündemine aldı ancak uluslararası konjonktür şu anda buna el vermiyor.

Türkiye, bu süre zarfında SMO’yu desteklerken aynı zamanda diplomatik görüşmeleri ve müzakereleri yapıyor. Amerika'nın Sesi Radyosu, Suriye'de HTŞ'nin başlattığı saldırıya Türkiye’nin desteklediği grupların da katıldığı yönünde yayınlar yapıyor.

Son gelişmeler Suriye’de istikrarsızlığı daha da artırıp derinleştirirken, Türkiye’yi de birçok riskle karşı karşıya bırakacak gibi görünüyor. Türkiye’nin açmazlarından biri de SMO’nun da HTŞ ile birlikte hareketlenmesi üzerine ABD ve İsrail’in kullandığı cihatçı örgütlerle birlikte hareket ediliyor izlenimi uyandırması. Türkiye, bir yandan da PKK/YPG ile mücadele etmek durumunda…

RUSYA-TÜRKİYE POLİTİKALARI

Suriye konusunda yapılan her stratejik hatanın bedeli büyük oluyor. Türkiye bu noktada Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunma ve Rusya ile politikalarını örtüştürme noktasında diplomatik çaba harcayacak.

REKLAM

Bir yandan Ukrayna savaşıyla mücadele veren Rusya, son gelişmelerden sonra İdlib’e yöneldi. Rus savaş uçakları, HTŞ terör örgütünü bombalamaya başladı. SMO’nun da HTŞ ile birlikte hareket etmesi durumunda Rusya’nın hedefi olması kaçınılmaz görünüyor.

Burada pozisyonları netleştirmek hayati derecede önemli. Suriye'de Türkiye ile Rusya arasında mücadele başlığı açılması iki ülkenin de çıkarlarına hizmet etmeyecektir.

Fırat’ın doğusunda ABD-İsrail güdümünde bir PKK/YPG terör devletçiğinden sonra Halep merkezli bir HTŞ terör yapılanması Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etmez.

Böyle bir durumda Türkiye PKK/YPG’den sonra güneyinden başka bir terör oluşumu tarafından kuşatılmış ve sürekli rahatsız edilmiş olacaktır. HTŞ’nin silahlarını Türkiye’ye çevirmeyeceğini kimse garanti edemez. Suriye’yi daha da istikrarsızlaştıran bu girişimler Türkiye’nin güvenliği için potansiyel tehditler oluşturur. Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmaktan başka çaresi yoktur.

Suriye’de istikrar sağlanması, sığınmacıların geri dönüşünü de kolaylaştırır. Bu ortamda çözüm süreci, genel af, seçim-yeniden adaylık meselelerini konuşmak gereksiz ve tehlikelidir. Gerçek manada iç cepheyi tahkim etmeli, dışarıdan gelen tehditlere ve sorunlara odaklanılmalıdır. Milli beka bunu gerektirir…



Haber Kaynak : HABERTURK.COM

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."